İrritabl bağırsak sendromu (İBS) fonksiyonel tıp yaklaşımıyla tedavisi nasıl yapılır?
İrritabl bağırsak sendromu (İBS), gastrointestinal sistemde yapısal bir bozukluk olmaksızın karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal ve kabızlık gibi semptomlarla kendini gösteren, fonksiyonel bir bağırsak hastalığıdır. IBS, son yıllarda yaygınlaşma hızı artan hastalıklar arasındadır. Genellikle stresle, yeme alışkanlıklarıyla ve bağırsak mikroflorasındaki dengesizliklerle ilişkilendirilir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
İrritabl bağırsak sendromu nasıl oluşur?
IBS’nin kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülen temel faktörler şöyle özetlenebilir:
- Bağırsak-beyin ekseni: Bağırsak ve beyin arasındaki sinirsel iletişimdeki bozukluklar, bağırsak hareketlerinin ve sindirim sisteminin kontrolünü etkileyebilir. Stres, bağırsak hareketlerini hızlandırabilir veya yavaşlatabilir; bu da IBS semptomlarını şiddetlendirebilir.
- Bağırsak mikrobiyotası: Bağırsaktaki yararlı ve zararlı bakterilere ilişkin dengenin bozulması da bağırsak fonksiyonlarını olumsuz etkileyen önemli unsurlardan biridir. Özellikle bağırsak mikroflorasında azalan çeşitlilik ve “disbiyoz” adı verilen bu durumun IBS ile ilişkili olabildiği bilinmektedir.
- Düşük dereceli inflamasyon: IBS’li bazı bireylerde, bağırsaklarda düşük düzeyde inflamasyon (iltihap) gözlemlenmiştir. Bu inflamasyon, bağırsak duvarının hassasiyetini artırarak semptomlara yol açabilir.
- Serotonin düzeyleri: Serotonin, bağırsak hareketliliğinde önemli role sahip olan nörotransmiterlerden bir tanesidir. IBS’li kişilerde, serotonin düzeylerindeki dengesizliklerin bağırsak hareketlerinde düzensizliklere yol açabileceği düşünülmektedir.
- Gıda intoleransları: IBS semptomları genellikle belirli yiyecekler tüketildikten sonra kötüleşir. Laktoz, gluten veya FODMAP (fermente olabilen kısa zincirli karbonhidratlar) açısından zengin gıdalar bazı kişilerde bağırsakları hassaslaştırabilir.
Fonksiyonel tıp ile IBS tedavisi
Fonksiyonel tıp, hastalıkların nedenlerini bireysel düzeyde araştıran, beslenmeden yaşam alışkanlıklarına, bedenden zihine hastayı bütüncül olarak ele alan bir tedavi yaklaşımıdır. Fonksiyonel tıp yaklaşımında IBS gibi kronik hastalıkların temel biyokimyasal, genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörleri dikkate alınarak tedavi yapılar. Fonksiyonel tıbbın IBS tedavisine yaklaşımı, altta yatan faktörlerin ve tetikleyici unsurların bulunmasına odaklanır. Fonksiyonel tıp yaklaşımının benimsendiği Dr. Sinan Akkurt Kliniğinde bu doğrultuda başlıca tedavi adımları şöyle özetlenebilir:
- Dr. Sinan Akkurt ile fonksiyonel tıp muayenesi: Tedaviye başlanmadan önce hastanın detaylı tıbbi geçmişi alınır. Beslenme alışkanlıkları, stres düzeyi, uyku düzeni, geçmiş enfeksiyonlar ve bağırsak hareketleri dikkatlice incelenir. Dr. Sinan Akkurt ile hastanın tepeden tırnağa değerlendirildiği fonksiyonel tıp muayenesi yaklaşık 90 dakika sürmektedir.
- Beslenme düzenlemesi:
- Eliminasyon diyeti: Belirli gıdaların (örneğin gluten, süt ürünleri, FODMAP’ler) geçici olarak diyetten çıkarılır. Gıda intoleransları ve hassasiyetleri belirlendikten sonra, bireye özel fonksiyonel beslenme planı oluşturulur.
- Lif alımının düzenlenmesi: Çözünür lif içeren gıdaların (örneğin yulaf, psyllium) artırılması, özellikle kabızlıkla seyreden İBS’li hastalarda faydalı olabilmektedir.
- Bağırsak mikrobiyotasını destekleme:
- Probiyotik ve prebiyotikler: Bağırsak mikrobiyotasının yeniden dengelenmesi amacıyla probiyotik (yararlı bakteriler) ve prebiyotik (bu bakterileri besleyen lifler) takviyeleri önerilebilir. Özellikle Lactobacillus ve Bifidobacterium suşları İBS semptomlarını hafifletmede etkili olabilmektedir.
- Antimikrobiyal tedaviler: Bağırsaktaki zararlı bakterilerin, parazitlerin veya mantarların aşırı çoğalması durumunda doğal antimikrobiyal ajanlar kullanılabilmektedir.
- Stres yönetimi: İBS’nin stres ile yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Kliniğimizde stres yönetimi, tüm tedavilerde olduğu gibi İBS tedavisinde de stratejik bir adımdır. Stres düzeyini dengeleyici çeşitli tedavi yaklaşımları uygulanmakla birlikte kişiye yoga, meditasyon, nefes egzersizleri ve bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemleri önerilebilir.
- Hormon dengesinin düzenlenmesi: Özellikle kadınlarda, adet döngüsü sırasında IBS semptomlarının kötüleşmesi, hormonal dengesizliklerin rol oynayabileceğini gösterir. Dr. Sinan Akkurt tarafından tiroid fonksiyonu, adrenal bezlerin sağlığı ve östrojen-progesteron dengesi gibi faktörleri değerlendirilerek, gerektiğinde hormonal destek tedavileri uygulayabilirler.
Fonksiyonel tıbbın İBS tedavisindeki avantajları
- Kişiye özel tedavi: Her bireyin biyolojik yapısı, yaşam tarzı ve çevresel faktörleri farklı olduğu gibi tedavi planı da farklı ve kişiye özel olmalıdır. İBS’li her hasta için aynı standart tedaviyi uygulamak yerine bireyin ihtiyaçlarına uygun bir yaklaşımı benimseriz.
- Semptomların kökenine inme: Klasik tıpta genellikle semptomların hafifletilmesi üzerine odaklanılırken, fonksiyonel tıpta hastalığın altında yatan nedenler bulunur ve tedavi edilir. Bu da uzun vadede semptomların tekrarını önlemeye yardımcı olabilir.
- Multidisipliner yaklaşım: Fonksiyonel tıpta beslenme, psikoloji, mikrobiyota sağlığı ve yaşam tarzı düzenlemeleri bir arada kullanılır. Bu da hastanın hem fiziksel hem de zihinsel sağlığının dengelenmesine yardımcı olur.
- Doğal tedaviler: Fonksiyonel tıpta, IBS’li hastaların ilaçsız bir şekilde tedavi edilmesi amaçlanır. Doğal tedaviler, beslenme düzenlemeleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile ilaçların yan etkilerinden kaçınmak mümkün olabilir.